18 Haziran 2015 Perşembe

Yapma be Bedri!

 
Bedri abi, koskoca adamsın, atmıklı peçete sergilemek ne be abi? Yani zordasın diyeceğim ama imkanı yok. Boynunda eşarp, elinde şarap kadehiyle duvara karşı dursan; evde Candan Erçetin dinleyip ağlayan ama ortamlarda Tracy Chapman'dan başkası yalan tripleri yapan, 40 yaş üstü sanatsevici, yalnız bir karşı cinsle iki lafın belini kırarsın.

Tamam, sanattan anlamam ama bence sen de pek aşina değilsin bu olaya. Dikkat çekmek istiyorum, provakatif olmak istiyorum de ama bana atmıklı peçete için ''gerçekliğin izdüşümü'' deme. TV'de izledim, aslında bıçaklandığında kendini yere bırakıp ahlanıp vahlanan bir adam da değilsin. Baya baya bacağını tutup adamın peşine gittin. Nedir yani bu sokakta delikanlı, sanat atölyesinde maskülen tripler. 

Hani ben de ''millet ne der''ci değilim ama bu da biraz fazla mı oldu be Bedri abi?


ÇARPIŞTIRAÇ:

Aşk vs. Yalnızlık

1- Aşkın şen şakrak şarkıları vardır, yalnızlığın senfonisi.

2- Aşıkken için içine sığmaz, yalnızken dünyalara sığamazsın.

3- Aşk Paris'tir, yalnızlık Abbasağa parkı.

4- Aşk rakı üstüne bira cilasıdır, yalnızlık bi' büyük.

5- Aşk üç harflidir, yalnızlıkta söyleyecek tek harf bile yoktur.

6- Aşk mideye dokunur, yalnızlık karaciğere.

7- Aşk akşam yemeğinde risottodur, yalnızlık yatmadan önce yenen kokoreç.


GÜNÜN ÜFÜRÜĞÜ:

Rakı beyazı kadehte güzeldir, tırnakta değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder